Çarşamba, 30 Ekim 2024

Yapım İşi İhalelerinde Alt Yüklenici İle İmzalanan Sözleşmelerde Damga Vergisi

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ÖZET

Günümüzde yapım işi ihaleleri, birçok kamu kurumunun bütçesinde önemli düzeyde ödenek düzeylerini etkileyen ve kamu kurumunun sorumluluk sahasını etkilemektedir. Yapım işi ihaleleri, ihale aşamasından kesin kabul sürecinin sonuna kadar birçok detayı içeren uygulamaları kendi bünyelerinde barındırmaktadır. İdareler tarafından ihale edilen yapım işlerinde yükleniciler, işin sevk ve idaresinde taahhüt altına girdikleri ihale konusu yapım işinin gerçekleştirilebilmesi için sözleşmede izin verilmesi durumunda alt yüklenici çalıştırabilirler. Yükleniciler ile alt yükleniciler arasında oluşabilecek hak ve yükümlülüklerin sınırları ise kendi aralarında imzaladıkları sözleşmeler ile vücut bulacaktır. İhale edilen yapım işinde yüklenici ile alt yüklenici arasında var olan ilişkinin ihale sahasında gerçekleşebilmesi için imzalamış oldukları sözleşmeyi İdareye ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu makalenin yazılış amacı İdarelere ibraz edilen yüklenici – alt yüklenici sözleşmelerinde damga vergisi araştırılıp araştırılmaması konusuna açıklık getirilmesidir.

Anahtar Kelime: Yüklenici – Alt Yüklenici, İhale, Damga Vergisi

 

  1. Giriş

Yapım işi ihalelerinin ihale aşaması bilindiği üzere 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine çerçevesinde yerine getirilmektedir. Buna karşın anılan ihale türlerinin uygulama aşamasında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümleri uygulanmasının yanı diğer kanunların hükümleri dolaylı yoldan etkilemektedir. Yapım işi ihalelerinde yüklenici ve alt yüklenici sözleşmelerinde damga vergisi sorunu ortaya çıkmaktadır.

 

  1. Damga Vergisine İlişkin Düzenlemeler

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun “Konu” başlıklı 1’inci maddesi “Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga vergisine tabidir. Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.

Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur.” şeklinde düzenlenmiştir.

Anılan Kanun’un 3'üncü maddesinde Damga Vergisinin mükellefi kâğıtları imza edenlerdir. Diğer taraftan aynı Kanun’un 22’nci maddesinde makbuz karşılığı ödemelerde ödemenin zamanına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Mezkûr Kanun’un “Vergi ve cezada sorumluluk” başlıklı 24’üncü maddesi “Vergiye tabi kağıtların Damga Vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazımgelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenler sorumludur.

(Değişik: 21/11/1980 - 2344/1 md.) Birden fazla kişi tarafından imza edilen kagıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenler müteselsilen sorumludurlar. Bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunması Damga Vergisinin noksan ödenmesini gerektirmez. Damga Vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamı kişiler tarafından ödenir. Ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumlar müteselsilen sorumludurlar.

(Ek fıkra: 30/12/2004-5281/4 md.) 22 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunanlar, taraf oldukları işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin beyan ve ödenmesinden sorumludurlar. Verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi durumunda vergi, ceza ve fer'ileri, vergi için diğer işlem taraflarına rücu hakkı olmak üzere, bu fıkrada belirtilen kişilerden alınır.

Resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve Damga Vergisi hiç alınmıyan veya noksan alınan kağıtların vergisi mükelleflere, cezası düzenliyenlere aittir.

Vergi ve ceza, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları düzenleyenlerden alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Ayrıca “Resmi dairelerin mecburiyeti” başlıklı 26’ncı maddesi ise “Resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tesbit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar.” şeklindedir.

Yapılan düzenlemeleri özetlemek gerekirse 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1'inci maddesinde Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların Damga vergisine tabi olduğu, 3'üncü maddesinde Damga Vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu, 24'üncü maddenin ikinci fıkrasında, birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olduğu, 26'ncı maddesinde resmi dairelerin ilgili memurlarının kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecbur oldukları, hüküm altına alınmıştır.

Kanun’un 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olan kurum ve kuruluşları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığına verilmiş, bu kapsamda Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 43 Seri numaralı Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile Belediyeler de madde kapsamına alınmıştır.

Aynı Kanun’a ekli (I) sayılı tablonun I. Akitlerle ilgili kağıtlar kısmında belli parayı ihtiva eden sözleşmelerden binde 9,48 oranında damga vergisi alınması gerektiği belirtilmiştir. 

 

  1. Yüklenici – Alt Yüklenici Arasındaki İlişki

İdarelerin ihale sürecini 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun hükümlerine göre gerçekleştirmektedir. Anılan Kanunda alt yüklenicilere ilişkin düzenleme yapılmıştır. Mezkûr Kanun’un “Alt yükleniciler” başlıklı 15’inci maddesi “İhale konusu işin özelliği nedeniyle ihtiyaç görülmesi halinde, ihale aşamasında isteklilerden alt yüklenicilere yaptırmayı düşündükleri işleri belirtmeleri, sözleşme imzalamadan önce de alt yüklenicilerin listesini idarenin onayına sunmaları istenebilir. Ancak bu durumda, alt yüklenicilerin yaptıkları işlerle ilgili sorumluluğu yüklenicinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” şeklindedir.

Diğer taraftan ihale edilen yapım işlerinin yürütülmesine ilişkin düzenlemeler başta 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinde yer verilmiştir.

4735 sayılı Kanun’un 7’nci maddesinde sözleşmede yer alması zorunlu hususlara ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan düzenlemeye göre yapım işine ilişkin sözleşmede alt yüklenicilere ilişkin bilgilere ve sorumluluklarına ilişkin bilgilere yer verilmesi gerekmektedir.

Anılan Kanun’un “Yapım işlerinde yüklenicilerin ve alt yüklenicilerin sorumluluğu” başlıklı 30’uncu maddesine göre; yapım işlerinde yüklenici ve alt yükleniciler, yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay tarihinden itibaren de onbeş yıl süreyle müteselsilen sorumludur. Bu zarar ve ziyan genel hükümlere göre yüklenici ve alt yüklenicilere ikmal ve tazmin ettirilir. Ayrıca haklarında 27’nci maddede düzenlenen yüklenicilerin ceza sorumluluğu hükümleri uygulanacaktır.

Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin “Alt yüklenicilerin çalıştırılması ve sorumlulukları” başlıklı 20’inci maddesinin üçüncü fıkrası ile Yapım İşlerine İlişkin Tip İdari Sözleşmede işin tamamının hiçbir suretle alt yükleniciler marifetiyle yaptırılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

İdare tarafından ihale edilen yapım işinde yüklenici ile alt yüklenici arasındaki sözleşme idareye ibraz edilmekte ve işleme konulmaktadır. Yüklenici ile alt yüklenici arasındaki sözleşme idareye ibraz edildiğinden ve işleme konulduğundan İdarede görevli memurlar tarafından söz konusu sözleşmelerin damga vergisinin ödenip ödenmediğinin kontrol edilmesi gerektiği açıktır.

  1. Sonuç

İdareler tarafından ihale edilen ve idari şartnamesinde alt yüklenici çalıştırılabileceğine dair düzenleme olan yapım işlerinde yüklenici ile alt yüklenici arasında imzalanan sözleşmelerin İdare tarafından onaylanmaktadır. Diğer bir deyişle yüklenici ve alt yüklenici arasında imzalanan sözleşmenin yapım işinde İdareye sunulması ve onaylanması gerekmektedir. Dolayısıyla. 488 sayılı Damga Vergisi Kanun’un 26’ncı maddesinde İdare memurlarının kendilerine ibraz edilen kâğıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tespit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecbur oldukları belirtildiğine göre, İdarenin onay verdiği sözleşmenin damga vergisiyle ilgili gerekli yazışmaları yaparak konudan Vergi Dairesini haberdar etmesi gerekir. Yani yüklenicilerle – alt yükleniciler arasında imzalanan sözleşmelerde, İdarenin damga vergisinin tahsiline ilişkin araştırma sorumluluğu bulunmaktadır.

 

Kaynakça

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu

Yapım İşleri Genel Şartnamesi

©2024 Yerel Yönetimler İctihat Dergisi- Design By Eqinoks Creative